Bu infeksiyon, kanatlıların solunum güçlüğü, burun ve göz akıntısı,
sinusitis, solunum yollarının ve hava keselerinin yangılanması,
hırıltılı solunum, yüzün şişmesi, öksürük ve tıksırıkla karakterize
olan, bulaşıcı ve kronik bakteriyel bir infeksiyondur. Stres
faktörlerinin fazla olduğu kümeslerde %50’ye varan ölümler meydana
gelebilir.
Etken: CRD’nin spesifik etkeni Mycoplasma gallisepticumdur.
Mikroorganizma gram negatif, hareketsiz, sporsuz, hücre duvarı olmayan
bir bakteridir. Hücre duvarının olmaması, şeklinin plemorfik olmasına da
sebep olmaktadır. Bu nedenle, yuvarlak, oval, yıldız, yüzük gibi
değişik şekiller gösterirler. Katı besi yerlerinde mikroaerofilik
koşullarda (%10 C0 ortamlarda) ortası kabarık koloniler meydana
getirirler. Sıvı ve katı besi yerlerine katılan %10 veya %15 oranındaki
serum üreme üzerine olumlu etkide bulunur.
Hücre duvarının
olmaması, etkenin, hücre duvarı sentezine mani olan antibiyotiklerden
etkilenmemesine neden olmaktadır. M.gallisepticum, tavuk alyuvarlarını
aglutine eder (hemag Mikroorganizma, hasta tavukların yumurtalarına
vertikal olarak bulaşır. Aynı etken hindilerde, infeksiyöz sinuzitis
meydana getirir.
Mikroorganizma penisilinlerin dışındaki geniş
spektrumlu antibiyotiklerden (protein sentezine mani olanlar ile nükleer
fonksiyonu bozanlar) etkilenirler.
Bulaşma:
İnfeksiyon genellikle solunum sisteminden ve daha az olarak ta sindirim
sisteminden bulaşır. Bu nedenle de damlacık infeksiyonu önemlidir.
Hastaların, portörlerin ve gizli infekte hayvanların burunlarından gelen
akıntılarda, aksırık, tıksırık veya öksürükle etrafa saçılan
damlacıklarda, kümes havasındaki tozlar üzerinde mikroorganizma fazlaca
bulunur ve bunlar bulaşmada rol oynarlar. Hastalık daha ziyade, stres
faktörlerinin fazla olduğu kümeslerde kolay çıkar, yayılır ve büyük
kayıplara yol açabilir. Eğer kümesteki hayvanlarda diğer etkenlerden
ileri gelen solunum sistemi problemi varsa veya gizli infeksiyonlar
bulunuyorsa hastalık tehlikeli seyreder ve çok fazla ölümler meydana
delir.
M.gallisepticum, mikroplu yumurtalarda hazırlanan aşılara
da bulaşabilir ve bu yolla yayılarak infeksiyonlar meydana getirebilir.
Hastalığın inkübasyon süresi, 1-4 hafta arasında değişebilir.
Klinik Belirtiler ve Otopsi Bulguları:
Hasta hayvanlarda durgunluk, iştahsızlık, öksürük, tıksırık, yüzün ve
sinusların şişmesi, göz ve burundan akıntıların gelmesi, solunum
güçlüğü, hırıltılı soluma, yumurta veriminde düşme, zayıflama, büyümede
gerileme ve genç hayvanlarda %50’ye varan ölümler gözlenebilir.
Komplikasyonlar ölüm oranını artırır.
Otopside, üst solunum
yollarında, sinus infraorbitalislerde, burun deliklerinde, trahea,
larinkste mukoid bir eksudat birikintisine, bu bölgelerin yangısal
reaksiyonlarına ve hiperemisine rastlanır. Trahea ve larinkste birikme
fazla olursa solunum güçlüğü, hırıltılı ve sık solumaya neden olur. Hava
keseleri matlaşmış ve kalınlaşmıştır. Bazı olgularda da hayvanlarda
perikarditis ve perihepatitis gözlenebilir.
Teşhis:
Hastalığın tanısı için laboratuara yeterince hasta hayvan gönderilir.
CRD, bazı hastalıklarla (Newcastle, ILT, IB, l.koryza, kronik kolera,
aspergillozis, tavuk çiçeği) karışabilir.
Hastalığın teşhisi daha
ziyade serolojik yolla yapılır. Gerektiğinde lezyonlu bölgelerden
alınarak hazırlanan inokulumlar katı besi yerlerine ve embriyolu
yumurtalara inoküle edilir. Serolojik olarak, alınan serumlarla 1am
aglutinasyon, HI, koloni ve üreme inhibisyon testleri uygulanır.
Hastalığın teşhis ve kontrollerinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığının
Kuluçkahane ve Damızlık işletmelerinin sağlık kontrol yönetmeliği
uyarınca hareket edilir.
Sağaltım:
Hastalık çıkan kümesteki hayvanlar arasından hastalar, hasta görünümle
olanlar ayrıldıktan sonra, geride kalan sağlamlar geniş spektrumlu
antibiyotiklerden birisi ile yeterli doz ve süre ile sağaltıma alın
ırlar. Bu amaçla, mikoplasmalara spesifik etkisi olan
kemoterapötiklerden birisi seçilerek prospektüsünde bildirilen esaslara
uyularak kullanılır. Tam bir sağaltımın elde edilmesi, ancak sekonder
infeksiyonların ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Aksi halde hayvanlar
tam sağlığına kavuşamazlar. Kümeslerdeki stres faktörleri önlenemezse
yine tam bir başarı elde edilemez. Diğer hastalık bulaşmamış
kümeslerdeki hayvanlara da mikoplasmalara spesifik etkisi olan
antibiyotikler verilir.
Kümesler çok iyi bir dezenfeksiyona tabi
tutulur. Her türlü stres faktörü ortadan kaldırılır ve hayvanlara portör
taraması testi uygulanarak reaktörler hemen çıkarılırlar. Hayvanlara
çok iyi bir bakım uygulanır.
Koruma ve Kontrol:
Genel koruma önlemlerine azami dikkat edilir. Kümesler en iyi tarzda
dezenfeksiyona tabi tutulurlar. Portörlük taramaları, yönetmelik
esaslarına göre yapılır ve değerlendirilir. Pratikte varsa,
mikoplasmozise karşı hazırlanmış aşılar denenebilir. Ancak portörlük
taramasına olumsuz etkisinin olabileceğini ve tam bir koruma sağlama
yeteneğini de iyice değerlendirmekte yarar bulunmaktadır. Tam bir
başarının sağlanacağını düşünmemek gerekir. Yumurtalara vertikal
bulaşmayı önlemek için tedbirler alınmalıdır.
Diğer Mikoplazma İnfeksiyonları
İnfeksiyöz sinovitis:
Genç hayvanların eklemlerinin yangılanması (sinovya keselerinin, tendo
kılıflarının yangılanması) eklemlerde şişkinliklerin meydana gelmesi ve
topallıkla karakterize olan M.synoviae’den ileri gelen bir
infeksiyondur. Bazı hastalarda göğüste şişkinlikler meydana gelebilir.
Etkenin morfolojik, kültürel ve fizyolojik özellikleri M.gallisepticum’a
benzer. Ancak antijenitesi farklıdır.
Stres faktörlerinin fazla
olduğu kümeslerde, miks infeksiyonlar da meydana gelirse, ölüm oranı
%1O’a çıkabilir. Hastalığın sağaltım, koruma ve kontrolünde CRD’de
belirtilen kurallara uyulur.
İnfeksiyoz sinusitis:
Hindilerde görülen bu mikoplasmozis’de aynı tavuklardaki gibi, yüzünde
şişlikler ve burundan mukoid akıntılar oluşturur. Ayrıca, rinitis,
traheitis, hava keseleri yangısı da gelişir. Hastalık etkeni
M.gallisepticum’dur. Hastalığın korunma ve tedavisi aynen CRD’de
belirtildiği gibidir.
Kanaryalarda ve Güvercinlerde Göz Hastalıkları Avian Chlamydiosis (Psitta Cosis, Ornithosis)
Tanımı ,Etken, Bulaşma ve Taşınma Klamidiaların
( Chlamydia ) neden olduğu oldukça bulaşıcı güvercinlerle beraber diğer
kuşlarda ve memelilerde de hastalık yapabilen zoonoz bir hastalıktır.
Hastalık etkeni Chlamydia Psittaci’dir.
Klamidealar
obligat gram negatif,hücre içi bakterilerdir.Virüsler gibi hücrelere
nüfus edebilmekte ve hücreleri yıkımlamaktadırlar.
Klamidialar
oldukça virulent ( hastalık yapma yeteneği güçlü ) olup pek çok kuş
türünde , memelilerde ve insanda ölümcül olabilmektedir.
Hastalık
etkenleri solunum sistemi akıntılarıyla aksırık- tıksırıkla kümes
içinde hızla yayılmaktadır.Hastalık etkenini taşıyan tozun –havanın
solunması , bulaşık yemlerin yenilmesi , bulaşık suyun tüketilmesi
,yıkanmaları , yavruların gagalarını bir birlerine sürtmesi yada
ebeveynlerin beslemesi sırasında bulaşma olur.Gene dışkı , kusmuk ( ağız
sütü ) ve hasta kuşlar vasıtasıyla hem kümes içine hem de kümes dışına
bulaşma olmaktadır. Vertikal bulaşma(yumurta vasıtasıyla andan yavruya
bulaşma) önemlidir.
Hastalık
çoğunlukla havayoluyla sinüslere bulaşmakta oradan göze sıçramakta ,
solunum sistemine akciğere , hava keselerine yayılmakta hatta iç
organlara yayılarak organları yıkımlayarak ölümcül hal alabilmektedir.
Genç kuşlar hastalığa aşırı duyarlıdırlar.Mortalite ( ölüm oranı ) % 70-80 lere kadar çıkabilmektedir.
ÖNEMLİ NOT :
Yaşlı kuşlar sağlıklı gibi görünseler de hiçbir belirti göstermeden
hastalığı taşıyor olabilirler bu nokta hem kümesteki bütün kuşlar için
hem de yetiştirici için çok büyük risk kaynağıdır.
Hastalığın Belirtileri (Klinik Bulgular-Semptomlar) ve Seyri ;
Evcil
kanatlılarda inkübasyon süresi birçok faktöre bağlı olarak 5 gün- 8
hafta gibi değişkenlik göstermektedir.Güvercinlerde enfeksiyonun
inkübasyon süresi bilinmemektedir.Hastalık sinüslere , solunum sistemine
yerleşir.
Güvercinlerin Karışık olmayan Klamidiyosis’inde klinik
bulgular oldukça değişkenlik gösterir. Akut olaylarda adete tıkırtılı
soluma,solunum güçlüğü, gelişme geriliği,ishal dikkati çeker. Bazen
konjuktivitis (kimi zaman tek gözde beliren kızartı,gözde şişme ve
gözyaşı akıntısı), rinitis(burunda akıntı) görülmesidir.Gözyaşı akıntısı
önceleri berrak sonraları diğer hastalık etkenlerinin de karışmasıyla
bulanıklaşır ve irinleşir.Gözyaşı kanalının şişkinleşmesi , daralması
sonucu şişlik görülür ve gözyaşının gözkapaklarından sızar.Bu kızarıklık
, şişlik kaşıntılıdır.Güvercin ikide bir kafasını gözünü
sallar.kaşıntıdan dolayı güvercin gözünü kanadına sürter , kanadını
sürdüğü yerde tüyler birbirine yapışır.Bu belirgin bir klinik bulgusu
sayılabilir.
Hastalık gözkapaklarından ve gözyaşı kanalından
konjunktiva ya doğru yayılır , deformasyonlara bağlı bulanıklık ve en
son aşamada körlük görülebilir.Hasta hayvanlarda koyu yeşil ishal
dikkati çeker.Gelişme geriliği yanında zayıflama dikkat çekicidir.
Hastalığı atlatan hayvanlar ve yaşlılarda her hangi bir belirti
izlenmeyebilir veya gelip geçici hafif ishal söz konusudur. Bunlar
portör olarak kalırlar. Klamidiosis yönünde portör hayvanlarda
Salmonellosis ,Trikomoniasis gibi enfeksiyonlar ağır seyreder.
Özetle klinik bulgular:
*Zayıflama , az yem fazla su tüketme,tüylerde bozulma, titreme , halsizlik gibi genel semptomlar,
*Tek taraflı göz iltihaplanması (konjuktivitis)
*Işığa karşı hassasiyet-Işık refleksi
*Burun akıntısı
*Güç solunum
*Yarı açık gagayla soluma
*Performansta ani düşme
*Kaşıntı ,
Yeşil İshal
*Tek kanattaki tüylerin yapışması
Otopsi Bulguları ;
Hava keselerinde kalınlaşma, bulanıklık ,fibrinöz eksudat
Peritonal zarlar ve epikardiumda da bulanıklılk,kalınlaşma,
Karaciğer genellikle yumuşak ve soluk renk,
Dalakta büyüme, yumuşama,koyu renk,
Kataral enteritis,
Kloakada normalden fazla urat ,
Hafif seyirli enfeksiyonlarda lezyonlar hava keseleri veya karaciğerle sınırlıdır.
Çok şiddetli enfeksiyonlarda lezyon gözlenmez.
Hastalık
bazen mantar enfeksiyonu ( Aspergillus fumigatus ) ile komplike
olur.mantarlar lezyonları çoğunlukla akciğerlerde , hava keselerinde ile
akciğerin yüzeyinde görülür .
Klamidiosis çoğunlukla mycoplazma ve/veya E.coli enfeksiyonları ile komplike seyreder.
Yaşlı güvercinler tedavi edilmeden bile bir hafta 10 gün içinde
iyileşebilmekte ise de potörlük söz konusudur. Genç kuşlarda % 70 –80
oranında ölüme neden olur.
Yumurta içine ulaşan etken kuluçka
sırasında yavru ölümüne neden olur. Yumurta dışına bulaşmada ise yavru
yumurtadan çıktıktan sonra enfekte olmasına yuvada ölümüne neden olur.
Yavrular yuvada iken bulaşan etkenlerde ise yavru büyüse dahi yuvadan indikten kısa bir süre sonra ölüm görülür.
Gerek transovariyan(yumurta yoluyla,vertikal) bulaşma,gerekse
ebebeynleri yavruyu beslemesinden dolayı hastalığın kuluçkalama,çıkım,
ve hayatlarının ilk 3 haftaları sırasında görülme sıklığı fazladır.
Hastalık yaşlı kuşlarda gizli seyreder.Bu durumda güvercin uzun süreli
bir hastalığa dayanmak zorunda kalırlar .Hastalık etkenlerindeki sürekli
artış karaciğerin biriken toksik maddelerden dolayı hasar görmesine
neden olur.Bu hasarın sonucu yağlı karaciğer sendromu görülür.Güç
solunumdan dolayı kalbe aşırı yük biner ve kalp hasar görür.
Tanı:
Klinik ve otopsi bulguları ile tanı her zaman yanıltıcıdır.Çünkü
hastalık E.coli, mycoplasma, salmonella enfeksiyonları, PMV-1, çiçek
hastalıkları ile karıştırılabilmekte kimi zamanda bunlarla birlikte
seyretmektedir.Kimi zaman Klamidiosis,çiçek olarak
değerlendirilmektedir.
Tanının laboratuar yöntemleri ile yapılması zorunludur.
Tedavi :
Tetracycline bileşikleri-
Chlortetracycline :
1 litre içme suyuna 1 gr veya 0.1 gr her 1 kğ canlı ağırlığa
400 gramlık posta güvercinine 0.04 gr hesabıyla 3-5 gün aralıklarla
hastalık semptomları görüldüğü haftalar boyunca tüm kümese !...
Bu ilaçlar kullanıldığı zaman kalsiyum ve diğer mineraller verilmemelidir.İlacı nötralize ederler.
Diflokxacin :
0.1 gr 1 litre içme suyuna yada
0.01 gr her 1 kğ canlı ağırlığa
3-5 günlük aralıklarla hastalık belirtileri görüldüğü haftalarda
Doxycycline :
0.1 gr 1 litre içme suyuna yada
0.01 gram her 1 kğ canlı ağırlığa
3-5 gün aralıklarla hastalık süresince veya 8-10 gun aralıklarla
Hastalığın tedavisi sırasında ilaç etkileşimlerine dikkat edilmelidir.
Ornithosis
4-5 hafta gibi uzun bir tedavi gerektirdiğinden antibiyotik
kullanımının bağırsaklardaki yararlı mikroorganizmalarada zarar verdiği
unutulmamalı , gerekli probiyotik takviyesi yapılmalıdır.
Koruyucu Tedavi; Aşı : Şu an için bilinen bir aşı mevcut değildir.
Koruyucu
amacıyla üretim döneminden evvel kümesteki damızlıklar hastalık
yönünden araştırılır.Gizli –portör hayvanların varlığında sürünün tamamı
ilaçlanır.
Dışarıdan gelişigüzel kuş alınmaz , alınan kuşlar
hastalıklar yönünden incelenir ve karantinaya alınır.Hastalık tesbiti
halinde tedavi uygulanır.Kümeslerin genel durumu iyileştirilir.Her
yarıştan önce ve anı performans düşüşlerinde hastalık incelenir.
Hastalıklara karşı kümes sürekli temizlenmelidir.
Uygun dezenfeksiyon yapılmalıdır.
Halk sağlığı açısından önemi:
İnsanlara bulaşan zoonoz bir hastalıktır.Şüphelenilmesi durumunda size
en yakın sağlık ku